16 Şubat 2012 Perşembe

Etme



Ey dünüm olup geleceğimi alan,
Yaşanan onca güzel şeye hıyanet ediyorsun, etme!
Bülbül sesini duysa küser dünyaya,
Duydum ki sesini duyurmamakta inat ediyorsun, etme!
Bir garip maskeli Bolu'yu bi garip Divane'ye hapis ediyorsun, etme!
Ey mekânı sevdiğinin yanından başka bir yerde olmayan,
Bir kalbe ziyan ediyorsun, etme!
Her şeyden güzel bakışına,
Baldan tatlı gülüşüne,
Hasret bırakıp işkence ediyorsun, etme!
Dayanmaz yüreğin taş olsa bin parçaya bölünür!
Sen kalbinin diğer eşini de paramparça ediyorsun, etme!
Ey yazılamayan ne varsa yazmak istediğim,
Ayrılık da sevdaya dâhil anlarda yolculuk ediyorsun, etme!
Gün olur ömre bedel, sen günümü gece, yazımı kış ediyorsun, etme!
İnsan 1 Nisan'dır;
Bazen en eşeğinden bazense kakaya dönüşen
Ama nihayetinde gülmek ve güldürmek için meydana gelen!
Sen dünyaya geliş sebebimize de kast ediyorsun, etme!
Şems görse şu halimi canlanırdı da Mevlana'ya geri dönerdi!
Sen kendini de beni de harap ediyorsun, etme!
Sen gül isen, ben sende diken!
Bensiz yaşayamazsın, ölmek için niye ısrar ediyorsun, etme!
Ey yarların içinde en Özge olan,
Bile bile kaderinden çark ediyorsun, etme!
Bir canda var olup da olduğun canı yok ediyorsun, etme!
Cevabım, cevabıyla yaşayamadığın soruları sormaya meyil ediyorsun, etme!
Yokluğunla dövülmekte olan bu can,
Sen beni dövmeye niyet ediyorsun, etme!
Çaresiz ve Özgesiz bir Yalnızlık sanatçısı çizeceğin sonla yaşamakta!
Gördüm ki mutsuz sonlar resmediyorsun, etme!
Eyleme!



Not: Mevlana'nın Şems'e yazdığı olsa da orjinali, her insanın da bir ETME'si olmalı...

1 yorum:

Dostmodern Hyde Park'a hoş geldiniz :D

Bu sizin bana yazdığınız ilk yorumunuzsa, dövüşeceksiniz... Welcome the erdost club...

Yorum yazmanız beni mutlu eder, yorumunuz etmese bile...

Yaz işte be...