27 Ağustos 2012 Pazartesi

Kızmayın...



3 Ağustos'tan bu yana bırakın bloga yazı eklemeyi, birkaç istisna hariç bakma fırsatını bile bulamadım. Bu nedenle yeni yazı var mı diye uğradıkça eski yazıyla karşılaşan ve akabinde canı sıkılan arkadaşlarımdan özür diliyorum... Hele Red House çok kızdı çok :) Aynı duyguyu ben de bazı bloglarda yaşadığım için hayal kırıklığına uğruyorum ve hayıflanmakta fazlasıyla haklı arkadaşlarımı anladığımı bilmelerini istiyorum...

Artık geldim buralardayım...

32 yorum:

  1. öyle yoğun zamanlar oluyor bazı bazı; iş güç, hayat, akıl vs oyalayabiliyor.

    yazılacakların devamının gelecek olması güzel neticede.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cem, oyalanma bazen koca bir hayatı yaşayış biçimi olabiliyor değil mi? :D

      Parmakizi gibi yaşanması gereken hayat "oyalanarak" elişine dönebiliyor...

      Sil
    2. ki çoğu hayatlar böyle gelip geçiyor. iyi yapılmış bi el işi kıymetliyken hayat her yandan sarkan bir hale geliyor.

      Sil
    3. ben de o beceriksizlerdenim ayrıca.

      Sil
    4. Her yandan sarkan bir hal benzetmesi çok yerinde olmuş. Çok beğendim gerçekten...

      Bir farkındalık virajı var ve bu viraj da iki keskin viraja açılıyor;

      Farkına varmak ilk viraj, ardından da aynı kalma yolu ve diğer yol geliyor... Hangisi iyi onu da bilmiyorsun bir de... Başlarım böyle hayata be :P hehe...

      Sil
    5. farkındaysan zetin sonunun başlangıcındasın demektir. gelsin efkar

      Sil
    6. zetin ne yav, zatn olmasın sakın o.

      Sil
    7. Aslında ben çok farklı okumuştum biliyor musun???

      Z harfi "zet" diye okunur ya,

      "Z'nin farkında olduğun an sonun başlangıcındasın demektir..."

      olarak algılayıp çok hoşuma giden bir şey çıkardım/k ortaya :D

      Komik ama güzel oldu :D

      Sil
    8. daha sıradan bi cümle oldu ama idare edelim artık :)

      Sil
  2. eh hoşgelmişsin o zaman :)

    YanıtlaSil
  3. Sevgili Erdost hoş geldin:))))))))))))))
    Ben kızanlardan değilim ama özleyenlerdenim. Döndüğüne göre bir şeyler yaparsın artık bu özlemi gidermek için.
    Bekliyorum
    Öyle bir zamanda gel ki
    Vazgeçmek mümkün olmasın.
    Sahi kimin dizeleriydi bunlar? Sınav sorusu ama bir yandan da korkuyorum soru kökünde yanlışlık olmasından. Ezberim hiç iyi değildir.Yanlışım varsa düzelt. BAŞARILAR

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Asya, hoş bulduk :D

      Buraları ben de çok özledim ki yukarıdaki istisnalardan biri senin geldiğini fark etmemle sana yorum yapmaya uğramam sebepli...

      En sevdiğim şairdir benim, bu dizelerin sahibi. Bakmadan söyledim umarım yanılmıyorumdur :D

      kelime anlamına ters gelerek kanık'sadım gene, sayende :j

      Sil
    2. Tüh ya yanlış anlaşıldım galiba, ben bu özlemi gidermek için bekliyorum yeni yazılarını diye devam edecektim yazmaya; " Bekliyorum " sözcüğü kendi devam etti yoluna ve beni büyük şaire götürdü. Bloğuma uğraman tabi ki çok hoşuma gidiyor ama ben "bekliyorum " derken bloğuma bekliyorum demek istemedim. Sevgiler

      Sil
    3. Yok yok, düşündüğünüz ve dile getirdiğiniz tarzda bir "bekliyorum" sonucunun yanından dahi geçmedim. Ben sadece istisna dediklerimden birinin blogunuza uğramak amaçlı olduğunu söyledim, söylediklerinizden bağımsız olarak. Orhan Veli'nin Davet'inin beklemesi olduğunun farkına vardım yani :D

      Sil
  4. bu ara bütün bloggerlar hizmet dışı sanırım:) ben de dahil...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Herkes öyle anca bana kızsınlar, peh :p

      Sil
    2. ben öyle değilim hıh ve de peh :p

      Sil
    3. :D

      Tüh, çekiştirirken yakalandık desene... :P

      Sil
  5. yazıya bir de "Mia kızdı" diye ekleseydin tam olucaktı.

    aaa aaa aaaaa..

    bekliyoruz bakalım artık buralarda mısın değil misin.
    yeni yazı ne zaman geliceek.

    umarım şu yoğun zamanları özetlersin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Senin kızdığını tüm blog duydu zaten :D

      Biraz daha gelmeseydim diğer yazının camlarını "taşlama"ya başlayacaktın diye korkmadım değil :P

      Yeni yazı bugün gelir artık :)

      Özet geçmek gerekirse en doğrudan, doğrusundan "sevdiğim ameliyat oldu, çok da güzel geçti, iyileşti ama ben toparlayamadım..." Bununla ilgili bir şeyler yazdım ama paylaşamadım...

      Bir de ben ev işlerine yemek yapmak dahil yardım eden biriydim ama hepsini birden yapmak ne zormuş... :D

      Mia hakkını da yemeyeyim, ortalarda gözükmediğinde aranmak, azar işitmekle de olsa güzelmiş... Sen sağ ol, hoş kal e mi...

      Sil
    2. çok üzüldüm erdost..

      umarım sevdiğin şimdi iyidir? seni çok iyi anlayabiliyorum!
      mesela şu an sevdiğim hasta olsa, hastaneler, ameliyatlar..

      inan ben de yıkılırdım ve buralara hiç uğramazdım.

      o yüzden en haklı türden sebepmiş. hadi bakalım umarım bi daha hastane yüzü görmezsiniz :)

      Sil
  6. Kardeşlik,

    Kızmakla hata mı ettim diye düşünüyordum ki düşünmeyi yarıda kesip etmediğime karar verdim.

    Kızacağım elbet!

    Eğer yaptığın bu aktif iş, yani yazmak -tabii ki ondan önce odun toplamak- lütuf niyetiyle yapılsa idi neden ifşa edilme gereği duyulurdu ki! Özge-siyle bile paylaşmazdı dedim kendi kendime. Yazıp yazıp silmiyor ise işin etkileşimli boyutuna önem verdiğindendir dedim! Hemen pay çıkardım yani:))

    Sanırım inayetten başka bir şey var bu yazma güdüsünün altında! Bir görev bilme, hafiften ışık saçma biraz da beynin sağ yarım küresini geliştirme hali var!

    Yani sen kalkıp sağ lobumu geliştirmemin önüne uzunca süre ket vurmakla yetinmeyecek, bir de kızma kardeşlik diyeceksin!:)) Neyse ki Paintball'u bıraktım:)

    Not: Risk oyununda, beş askerle, Avrupa verin anlaşalım ve çıkın gibi tekliflerde hala bulunuyorum haberin ola:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kardeşlik,

      Kendine ve bana dediklerin ne güzel şeylermiş :D

      Yüzümde koca bir gülümsemeyle okudum yazdığın şu kısacık yorumu ama o kadar çok şey anımsattı ki; film şeridini böylesi gösterdiğin iyi oldu...

      Paintball, risk, gondol, duramayıp da kapısından dışarı uçtuğun halısaha :D

      Bunları yüzyüze konuşmak üstadın düğünden önce olabilse keşke :D

      Sil
  7. Erdost, yazı paylaşmadığınız için değil de bu görsel için kızabilirim. Bu nasıl bir adamdır?
    Şaka bir yana, -ki hiç anlamam, neden böyle sempatik bir şeyi kenara iteriz- hoşgeldiniz o halde:) Mutlu günler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :D Kızanların bilinçaltıma işledikleri hali yansıtan bir adam yüzü... Daha iyisini bulamazdım... :D

      Hoş bulduk...

      Sil

Dostmodern Hyde Park'a hoş geldiniz :D

Bu sizin bana yazdığınız ilk yorumunuzsa, dövüşeceksiniz... Welcome the erdost club...

Yorum yazmanız beni mutlu eder, yorumunuz etmese bile...

Yaz işte be...