Ben, güneşi pek sevmeyen fakat son iki yıldır, fazlasıyla güneş alan bir evin, penceresinin önünde solmaya direnen bir çiçektim. Komşu çiçekler, onlara karşı sıfır sorun politikası gütmeme rağmen, onlar gibi çok renkli açamadığımdan olsa gerek, bir türlü beni sevemediler. Bir ara içlerinden birisi beni sever gibiydi; hatta yaramazlık yapmadığımı defalarca söylememe rağmen kızgın bakışlarını üzerime fırlatıp duran güneşe karşı gelerek, gölge bile olmuştu bana. Ben de tüm hikâyemi anlatmıştım ona fakat tam da yüzüm gülecek, diğer çiçeklerle de aramız düzelecek dediğim sırada o da diğerlerine uyarak tabiri caizse dallarımı kırmıştı. Amacının bana gölge olmak değil, beni gölgede bırakmak olduğunu nasıl da anlayamamıştım. İçleyene kanıp dışlandım, dışlayana takıp içlendim anlayacağınız. İçimi dışımla çarpmaya kalksam; içim sizi, dışım beni yakar, içim dışıma çıkar da yapamam…
Yağmur Tanrısı ise beni onları sevdiğinden daha çok severdi ve bana diğer çiçeklerden başka bakardı ki bu nedenle bırakın diğer çiçekleri, eşi olacak kadın bile kıskanırdı beni. Dahası, görüntüdeki uyumu bozduğumdan, güneşi sevmediğime kadar varan türlü bahanelerle yerime başka bir çiçek koyma konusunda da ayda bir olay çıkarırdı. Bu olayları bastıran yağmurların efendisi ise yanıma gelip sırf ben üzülmeyeyim diye oturur ve uzun uzun konuşurdu benimle. Bense, şeytanın babaannesinin adını bile bilirdim de susar dururdum öylece. Özetle; her gün yağmur yağardı üstüme, yine de açılamazdım kimselere…
Diğer çiçekler her sene farklı arılar tarafından ziyaret edilirlerdi. Bense ömrümü ilk zamanlarımda tanıdığım bir arıyı bekleyerek geçirdim ve biliyordum; o arı birgün gelecekti. Bu nedenle rengârenk çiçeklerimin kepenklerini indirmiş, gelen geçen arılara yüz vermiyordum. Komşularımın rahat yaşamlarına saygı duyarak yaşadığım halde, onlar benim bu halimi yadırgıyorlardı ve biliyordum ki o gün onlar gibi yaşasaydım da arkamdan demedikleri kalmayacaktı. Anlayacağınız, iki ucu ballı değnek durumu…
O arıya özümü vermiştim ben ve O da bana, konduğu tüm çiçeklerden farklı olduğumu söylemişti. Arılar çapkındır bilirim ama inanmıştım ona. Tattıkları bir çiçeğe bir daha dönmez de derler ama hissediyordum; o arı birgün mutlaka gelecekti...
Günler, diğer günler gibi geçerken ve beklenen bir türlü gelmezken Yağmur Tanrısı’nın eşi, elinde kendisi gibi bir çiçekle çıktı geldi. Adı çöl çiçeğiymiş, güneşi severmiş, pencere önüne çok yakışacakmış... Her zamanki gibi bir tartışma yaşanacaktı; fakat bu defa varlığım tehlikedeydi. Tartışma tüm hızıyla başlamış ilerliyordu ki cadı kadın beni boynumdan tuttuğu gibi aşağıya fırlatıverdi ama birkaç saniye içerisinde anlaşıldı ki kırılan tek saksı benimkisi olmayacaktı. Uçuşumu gören Yağmurların Efendisi de önce eşinin ayaklarını kesiverdi yerden sonra da kendini bir yağmur tanesi gibi salıverdi pencereden...
Ertesi gün gazeteler ve televizyon kanalları, tek sorunları pencere önündeki bir çiçek olan çiftin intiharının nedenine dair bilumum nedenleri irdelediler. En dikkat çekici başlıklar, “kan, gül, aşk ve diken” temalı olanlardı. Oysa ben gül değildim fakat en sonunda güldü yüzüm…
Olay yeri inceleme ekiplerine yalvaran bir kadın, adli tıpsal işlemler tamamlandıktan sonra beni aldı ve Yağmur Tanrısı’nın mezarının üzerine dikti. Cadı kadından kurtulamamıştım fakat diğer çiçeklerden kurtulmuş, dahası bu defa koca koca ağaçların gölgesindeydim. Beni efendimden ayırmayan, ismi de kendisi gibi Melek olan kadın, adamın mezarının başında durdu ve gözlerinden akan yağmurlar eşliğinde “sana bu çiçeği ikinci kez veriyorum” dedi. O ana kadar sahibimin benim için hem kendinin hem de eşinin canına kıydığını sanan ben, sonunda durumun vahametini anlamıştım. Yağmurların Efendisi için niçin bu kadar önemli olduğumu da…
Çiçeklerim de güneş yüzünden açmıyormuş meğer. Ne zamanki çiçeklerim açtı, o arı da geldi…
Yazıyı okuduktan sonra daha bir güzel geldi:)
YanıtlaSilhttp://fizy.com/#s/1aj9a7
Kardeşlik, yazının altına radyoculuk döneminde çalmanı istediğim şarkıyı koyacaktım hatırlattığın için teşekkür ederim :D
SilSen bu yorumu yazdıktan sonra dinledim ben de, daha bi güzel geldi...
sen o karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte
YanıtlaSilsen de bir başkasına veriyorsun daha güzel
o başkası yok mu bir yanındakine veriyor
derken karanfil elden ele.
Edip Cansever'in yerçekimli karanfil şiirinin bir mısarası, gece gece bir ajandanın içinde çıktı karşıma, yerçekimini görünce yazın geldi aklıma, haliyle düşen çiçekle beraber.
Ne güzel bir yorum olmuş bu... Hakikaten de öylesi bir bağ kurdum ki yazıyla mısralar arasında, yüzümde şaşkın bir gülümsemeyle birlikte şiirmiş gibi okudum yorumunuzu da :D
SilEdip Cansever'e saygı duruşuyla bitireyim o zaman;
Ben erdost, kurbağalara bakmaya gidiyorum... :D
Çok mutlu etti yorumunuz, çok...
Oyyy ne hikaye ama
YanıtlaSilOyyy, ne yorum ama :D
SilHoşunuza gittiğine sevindim :)
Erdost çok beğendim öykünü; kimbilir kaç çiçek yanlış yerde olduğu için çiçeklenmeden solup gidiyor diye düşündüm ardından.
YanıtlaSilAsyaaa, geldin mi? :)
SilDün sabah işe giderken radyoda "İstanbul'un bilmem hangi semtinde 1 yıllık evli çift intihar etti" özetli bir haber işittim, işlerimi bitirince de bunu yazdım işte... :o
Yazdığım çiftin pek tabii intihar eden çiftle bir ilgisi yok...
Çiçekler konusunda da ne kadar haklısın :)
Öykün beni farklı yerlere götürdü ama yazmaya utandım aslında, acaba bende yanlış yerdemiyim ki bir türlü çiçek açamıyorum diye düşündüm sevgili Erdost. Ya da bunca deneyim ve yaşanmışlığa rağmen ben hala bilmiyorumdur benim için en uygun yer neresidir. Yer demişken dün akşam doğduğum yerden yaşadığım yere döndüm.
SilAsya, bu söylediklerin çok derin olduğu gibi, bir o kadar da etkileyici oldu...
Silİlkin, kendimce iyi ki blogdasın demeliyim. Burası güzel bir yer :)
Evliliğinin 32. yılında "bu ilişkide oturmayan bir şeyler var" diyen tanıdığım var benim :D Yaşanmışlık yersiz... :D
"Yer Yok, Yurt Yok..."
Gün olur, sahur olur, su uyur, müslüman uykusuz, erdost penguen, yollar uzun...
İster sesini duyur, ister kendini sustur, hataya yer yoksa, hadi buyur, derler ki destur; hayatın kuralı budur...
Sonsuz olmak istersin, üst insanda kibire yer yok, alt üst olurum dersin; yurt yok...
Önce yolsuz sonra da yoksuz olur, düne bakar, güne döner, ne 35'lik ne de 70'lik bir İskender; Aynayı görür, düşlere dalar, hayallerine gerçek adım yürür, kendini arar, kapsama alanına teğet geçer, bu-da gelir, yolunu kaybeder, solunu bulur, görülür ki içi doludur ama herkese yer boldur...
Yoklukla çokluk, çoklukla bokluk arasındaki çizgi olmaktır yazgın; Yaşamla ölüm arasında kıldan ince bir hat, sırat ve belki de patikadan bir yolsun!
Mutlu sonlar bile mutlak ve nihai değilken, sonsuz olmak nasıl sonun olsun :j
Fatsa'da yazmıştım bunu :D
Hoş döndün Asya...
Kendime benzeyen bir hikaye yada hikayede kendini bulan ben:) sanırım hala güneşlere inat yağmuru beklemekteyim yeniden çiçek açmak için ve hala beklemekten bıkılmayacak bir arı nın aşığı olma potansiyeline sahibim:))Bilirsin en iyi sen bilirsin erdost güzel çiçek açarım ben; ama bu sefer yanlış güneşlerin yalancı sıcakların dan uzak bereketli yağmurlar için olsun...çok sevdim hikayeyi derin düşündürdü fazla üzdü ama değdi:))sen yazmaya devam et kimbilir kaç kişinin anlatamadığı hayatlarının kalemisin de haberin yok...
YanıtlaSilÇok içten anlatmışsın bu sefer halini ki dediğin gibi iyi biliyoruz o hallerini. Yazımla umduğumdan fazla şeyler hissettirmişim bu sefer ama üzmekten fazlasını başarmış olarak görüyorum kendimi :D
SilYanlış yerdeyiz belki de. Az biraz öne mi çıkmalı yoksa geri mi kaçmalı.
YanıtlaSilÖzetle; bayıldım desem. :)
:) Belki de... Bazen ummadık şekilde birisi tarafından bir yerlere fırlatılmak bile iyi şeylere sebep olabiliyor değil mi :D
SilBayıldım demenize çok sevindim ben de :D
çiçekler açsın böcekler ötsün :) öykü güzelmş kalemine sağlık.bazen saklanp güneşi suyu göremyoruz az cesaret.
YanıtlaSilNe kadar ya/saklanabilir ki insan :D
Silsonuna kadar okumadım henüz:) güzel bir başlangıç yapıldığı kesin. sonuna kadar okuduğumda da yorum getireceğimdir.
YanıtlaSilyeşilçam filmleri gibi canlandı gözümde(sonuna kadar okudum)
YanıtlaSilSoyutsal bir öykü olmuş aslında, haklısınız. Beğendiğinize çok sevindim :)
SilBir cümlede "olarak" kelimesini fazladan kullanmışım, biriniz de demiyorsunuz ya hu :D
YanıtlaSilaaa Erdost bir cümlede "olarak" kelimesi fazladaan öhöhöh aaa sen demişsin zaten :P ehe şaka bir yana, çok güzeldi.
YanıtlaSilyazının sonu "bu da şarkı" olarak kendi yazılarımı anımsattı ve hemen en önce şarkıyı açtım yazıyı öyle okudum.
belki de söz olmadığından sadece müzik olduğundan şarkıyı en başa koymalıydın ki okunurken yazı daha da içlere işlesin. gerçi müziksiz de işler ya "pencere önü çiçeği"
yazıyı okurken nerden ilham almış acaba dedim yorumun birince gördüm de çok şaşırdım bak ordan duyduğun bir cümle gelip de sana neler yazdırıyor.
en sevdiğim yeri gölge yapan çiçeğin gidip onu gölgede bırakması kısmıydı. içleyene kanıp dışlanması, dışlayana takıp içlenmesiydi anlayacağın.. :)
:) Şarkı konusundaki tavsiyene uymalıyım ki çok mantıklı :D Hemen değiştireceğim...
Sil"bu da şarkı" konusunda da haklısın gerçekten. Sanırım blog karakteri otururken rol modellerden etkileniyor insan :D Bunu kabul etmeliyim. İlk mimimde de mim konusunu şekli anlamda senden yürütmüş ve yakalanmıştım :)
İlham konusunda çok şey diyebilirim aslında da bu halim kitapları oldukça geç bitirmeme sebep olmakta... Geç olsun güç olmasın ki o kadar da geç değil :D
Anlık bir okumanın bendeki etkisini, yani fikri firarımı görmeni isterim Mia;
http://chlorisinmabedi.blogspot.com/2012/04/yonitici-ahmet-amcaya-sevgilerle.html
Tarihler arasındaki fark aldatmasın, Chloris'in bu yazısını okuduğum anda yazdığım bir şeydi bu ki hiç tanımadığım birine yazdığım bir yorum haliyle o kişi için şaşırtıcı oldu...
Kitapta bir cümle eğer beni bir yerlere götürüyor ise o an düşüveriyor elimden kitap, o an Björk'ün bachelorette'si gibi bir etki oluyor :D Oh içimi de döktüm :)
En sevdiğin bölümü tekrar okuduğumda, arada en sevdiğimi üzen birileri çıktığında O'na söylediğim "insanların hepsi senin gibi değiller, konu işe gelince de çoğunlukla kötüler" temalı sözlerimi anımsamama sebep oldu...
Bu aralar mutlu olduğunu okuyarak ben de mutlu oluyorum Mia, diğer hallere yönelik düşüncelerimi de zaten biliyorsun :D
Güzel yorumun için de çok teşekkür ederim...
vaaay "okurken dinleme şarkısı" çok güzel olmuş!
YanıtlaSilbir de buraları boşladın biraz farketmedim değil kızıyorum :)
sonracıma Erdost'un rol modeliyim vay be diyerek şımarttım kendimi :D
ilham konusu da ayrı bi şey, anında ilham alıp süper yazılar ortaya çıkartabiliyosun. sanırım sen klavye tuşlarına dokunduğun gibi o cümleler bir sihir gibi ortaya çıkıyor, ya da kalemi eline aldığında.
kıskandıran türden bir şey bu.
***
Chloris'in Mabedi..
"Dudufdufduduf" demek istiyorum başka da bi şey demiyorum.. şaka gibi!
yine yapmışsın yapacağını. kurgucu seni. seni seni. seni gidi.
güzeldi :)
(diğer hallere yönelik düşüncelerini biliyorum, bilmez miyim. nasıl mahçup olmuştum.. ve evet çok mutluyum oley!)
:)
aa resmen unuttun buraları
YanıtlaSilBloğa şöyle bir baktım da en dikkat çekici yazı bu dedim içimden. Okuru sıkmadan şöyle bi akıp gitmiş yazı. Mecaz tutkumdan mı yoksa senin yaratıcılığından mı bilmem Yağmurun tanrısını sevdim en çok da. Yorumları okumak da ayrı bi güzel. Hepsi için klavyene sağlık erdost :)
YanıtlaSilMira güzel yorumun için ben çok teşekkür ederim. Bir blogun varsa eğer bulamadığımı da bilmeni isterim :D
SilTüh bana, ben çoktan keşfetmişim blogunu da :D Kafama...
Sil:D
Şimdi şöyle ki, kem küm :P
SilHakikaten Mira'ya tıkladığımda sadece bir mail adresi gözüktüğünden olsa gerek yukarıdaki gibi saçma laflar sarf etmişim :D
Affet gayrı...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSilHello, after reading this remarkable piece of writing i am too happy to share my familiarity here with
YanıtlaSilfriends.
Feel free to surf to my website ... buy youtube views
Hello there, just became aware of your blog through Google, and found that it is truly informative.
YanıtlaSilI'm gonna watch out for brussels. I'll appreciate
if you continue this in future. Numerous people will be benefited from your writing.
Cheers!
My blog post: Minecraft Premium Hack
Enjoyed reading this, very good stuff, regards .
YanıtlaSil"I will do my best. That is all I can do. I ask for your help-and God's."
by Lyndon B. Johnson.
My homepage :: sharecash
Thank you for the good writeup. It in fact was a amusement account it.
YanıtlaSilLook advanced to far added agreeable from you! However, how could we communicate?
Also visit my site: Multiclicker PTC
I've been browsing on-line greater than 3 hours nowadays, yet I by no means found any interesting article like yours. It is pretty worth enough for me. Personally, if all site owners and bloggers made excellent content material as you did, the net might be much more helpful than ever before. "When you are content to be simply yourself and don't compare or compete, everybody will respect you.
YanıtlaSil" by Lao Tzu.
my web site ... aimbot for ps3
Good site you have got here.. It's difficult to find high quality writing like yours these days. I truly appreciate people like you! Take care!!
YanıtlaSilHere is my webpage; youtube views
The recently unveiled Samsung galaxy tab
YanıtlaSillooks set to rival the popular Apple i - Pad. The Nexus
S, however, has flash while some variants, such as the Samsung Vibrant and Captivate, of the Samsung Galaxy S do not.
It's just a minor annoyance, because the tablet can fit in one hand, and therefore always stay directed to the user.
In fact, even if you lost the whole partition, data recovery is still
YanıtlaSilable to retrieve the lost data for you. Even so, several average well-known options of their software are:
listening to stay phone calls, notification for Sim modifications, locale checking
with Worldwide positioning system, accessibility to emails dispatched and received
by way of the i - Phone, view phone documents background and other specifics of inbound and outbound phone calls are the attributes that are
preferred in most i - Phone spy applications from distinctive makers.
" Should you not mind an inferior screen however , you will not taking the laptop with you - we may advise something from the 14-inch range.
Here is my website ... samsung chromebook
One user reportedly says that this cover might have got smashed
YanıtlaSilwhen the phone was ran over by a car, but it did its job in protecting the phone.
With release of the handset comes samsung galaxy s3 deals.
Speedy shutter response times and also rush shot modes even help
produce pro-quality pictures.
Both services offer extra storage space for small fees if you need more.
YanıtlaSilThe Easy Clip Fan is a must and definitely an essential for incoming college
freshmen. This is the second installment from
my Go Green & Save Some Green Series where I will share with you a
few simple and effective tips on how to start becoming green around the
house.
Visit my blog; nest thermostat
If you'd like to indulge in some Hollywood style glamour, 3-D Glitz offers phone cases that are just right for you. Click the "Start" button to convert 3GP to Apple TV on Mac. You can edit and set for conversion here, such as file and title name, bit rate, frame rate, file size, frame resolution, aspect ratio, volume, and so on.
YanıtlaSilmy page apple tv review
I am regular visitor, how are you everybody? This post posted at this web page is really good.
YanıtlaSilHere is my web-site - new cellulite treatment
Very interesting info !Perfect just what I was looking for!
YanıtlaSil"I have great faith in fools -- self confidence my friends call it." by Edgar
Allan Poe.
Here is my site: Play Online Games for Cash