Her yönetmenin bir yakışıklı oyuncusunun olduğu Yeşilçam Jönler Çağı'nda dünya çapında bir film...
Gariptir ki bana göre Türk Sineması'nın açık ara en duygusal filmi olmasına rağmen Tarık Akan'ın demesiyle film gişede büyük bir hüsran yaşamıştır... Yani film, döneminde Türkiye çapında bir film olamamıştır. Yönetmen Ertem Eğilmez, Tarık Akan'a "bu film tutmaz" demiş ve haklı çıkmıştır ancak biz de zaman filme hakettiği değeri vermiş desek pek de yanılmayız.
Halit Akçatepe, Tarık Akan, Kahraman Kıral ve dönemin "Eğilmez" oyuncularının döktürdüğü bir filmdir ki çocuk oyuncu Kahraman Kıral benzer bir performansı da Hülya Koçyiğit'in devleştiği "Gelin" filminde sergilemiştir. Kıral'ın küçük yaşta öldüğüne dair bir mit oluşsa da (tahtaya vurun) mobilyacılık yaparak hayatını idame ettirmektedir. Demeden edemeyeceğim Gelin filminde kurbanlık koçun üzerindeyken elindeki yemleri koça yedirdiği sahne benim unutulmazlarımdandır.
Cahit Berkay'la birlikte bir dönemin film müziklerine damgasını vuran Cahit Oben'in tınıları da bam teliniz kopmuşçasına bir hisse neden olur, ağlarsınız...
Hazır cevaplıkta mı yoksa senaristlikte mi daha iyi olduğunu bilemediğim Sadık Şendil de külliyatının en sağlam eserini yazmıştır... Doğumumdan 3 gün sonra ölmüş olması da beni üzmüştür ki çok ağladım o günler çok :P
Bu film fena halde geç kalmışlığı hatırlatıyor bana. Hani olur ya elinizden geleni yapmışsınız yine de olmamıştır, işte o zamanlar o son sahneyi hatırlarım.
YanıtlaSil