4 Nisan 2012 Çarşamba

Elma...

Yekta Kopan'ın pek güzel Emma Peel takıntısından daha öte bir hazdan bahsedeceğim size; Elma :D

Hayır, düşündüğünüz gibi şöyle suludur, şöyle lezzetlidir, şöyle güzeldir... demeyeceğim. Yok yok, ne apple diyerekten Steve Jobs'a selam veresim var (!) ne de dinimiz amin diyerekten elma yanaklı Havva'sını alan "badem bıgı" Adem'den dem vurasım.

Ayrıca, Şeytan Elma'nın içerisinde gizliyse bana ne bundan...

Gerçek hayatta ne işinize yarayacağını bilmediğim bir bilgi vereyim de yukarıda yazdıklarım boşa gitmesin; Adem Elması'na böyle denmesinin sebebi kaşıkçı elmasının hikayesinden tabii ki de farklı olarak  Adem'in yasak elmayı yemesi ve boğazında kalmasından dolaylı bir sebeptendir. Uydurdum bunu ama çok mantıklı değil mi sizce de... Kaşıkçı elmasının hikayesi de daha sonra uydurayım :) "Badem Bıgı" Adem bir başka deyişle ilk pamuk prenses de kaynadı gene arada ya olsun... 

Kabuğunu koparmadan
ne bir elmayı soyabildim
ne de iyileştirebildim bir yaramı
ama karşıma çıkınca
kızmadım hiç elma kurduna
bendim çünkü bıçağı saplayan
onun yurduna...
Türkçe'ye alma'dan evrilerek elma olarak geçmesi de umrumda değil. Hem alma olsaydı da adı severdik de biz gene alırdık onu.

Elma dersem kulak verin bu dediklerime, armut dersem dillere pelesenk subliminal bi mesajla "içinizde seksek oynayan bir ayı var" derim sizlere... Saklıkent'ten bozma bir semtte saklambaç oynayan  dört bir yanı sobe olan komatöz çocuklardık aslında. Oysa insanı uyandırmada kahveden daha etkiliydi elma bizlerse Pir Sultan deyişiyle uyur idik...

Yenilen şey vücutta neye benziyorsa ona iyi gelirmiş ya elma yanaklı olmayı kim istemez ki dersem Maranki-terk halim gün yüzüne çıkar diye korkarım ama. Pazarlama stratejilerini de abarttılar artık :D

Uykusunda ölen adama otopsi yapıldığında midesinde elma bulunursa cinayetten şüphelenilirmiş, elma yiyen adam sağlıklı olur diye düşünülerek. Neyse elmamı yedim uyuyorum :P

Özetle, gökten mübarek sayıda elma düştü, biri kurda temellisinden yem oldu, diğeri newton'a dank etti, sonuncu eple de Süperberduş'a nasip olsun.


- Doğrusu, sen hakikaten iyisin.
- Yani, sen mesela...
- ...şimdiye kadar yediğim herhangi bir elmadan, yüz bin kez daha iyisin.
- Ben Süpermen değilim, ben Süperberduş'um. 
- Sen Süperelma'sın.,
- Çok lezzetlisin. Çok organiksin, çok doğalsın.
- Sen en gözde elmamsın...

Cevap da Süperşairden gelsin; Yani sen elmayı seviyorsun diye elmanın seni sevmesi şartmı?

Bilemiyorum tabii, ben bu filmi seviyorum diye sizlerin de bu filmin ilham verdiği bir yazıyı okumanız, dahası sevmeniz şart mı? Bu şart değil elbette ama Into The Wild'i izlemeniz şart olsun e mi :)


2 yorum:

  1. Adem elmasının hikayesini sevdim. Ve elma dediğin kırmızı olur. İlle yeşil olacaksa da ekşi olmalı diyip nokta koyuyorum.

    YanıtlaSil
  2. :D Elma deyince akla kırmızı gelir zaten. Onca kişiye elma deyince aklınıza ilk ne geliyo diye sorunca %100 kırmızı yanıtı almam da dediğinizi doğruladı bu arada.

    YanıtlaSil

Dostmodern Hyde Park'a hoş geldiniz :D

Bu sizin bana yazdığınız ilk yorumunuzsa, dövüşeceksiniz... Welcome the erdost club...

Yorum yazmanız beni mutlu eder, yorumunuz etmese bile...

Yaz işte be...