Çoğumuzun bildiği fakat bilmeyene de çok ilginç gelebilecek bir hikaye paylaşacağım sizlerle ki ekonomi derslerinin vazgeçilmez hikayesidir;
Orta halli bir Amerikan kasabasında otelin önünde duran lüks otomobilden takım elbiseli, güneş gözlüklü, elinde bond çanta taşıyan bir adam inmiş. Otele girmiş ve “Bir süre kalacağım, ama önce odaları görmem lazım” demiş. Otel sahibi odalardan birinin anahtarını vermiş. Adam bankonun üzerine 100 dolar bırakmış ve “Beğenirsem paramı buradan alırsın, beğenmezsem paramı geri alırım” demiş ve yukarı çıkmış.
Otelci kasabada başka otel olmadığını bildiğinden “Adam çaresiz burada kalacak” diye düşünmüş ve 100 doları kaptığı gibi hemen yan taraftaki kasaba koşmuş. “Bu” demiş, “Aldığım etlerin parası.” Kasap alacağını tahsil edince hemen yan taraftaki manava gitmiş ve “Al sana 100 dolar borcumu getirdim” demiş. Manav çok sevinerek parayı almış ve 100 dolar borcunu ödemek üzere eletrikçiye gitmiş. Eletrikçi 100 doları alınca mallarını taşıyan kamyoncunun borcunu kapatmış. Kamyoncu da veresiye iş tuttuğu hayat kadınının parasını ödemiş hemen. Hayat kadını ise doğru otele koşmuş ve dinlenmek için birkaç gece kaldığı otele olan 100 dolar borcunu kapatmış.
Otelci 100 dolarını aldığı sırada takım elbiseli adam yukarıdan aşağı inmiş ve “Yok” demiş, “Burada kalamam. 100 kilometre ötedeki şehre kadar gideceğim mecburen” ve otelcinin elindeki 100 dolarını alarak çıkıp gitmiş.
Sonuç olarak kasabaya hiç para girmedi. Ama sadece emanet bırakılan 100 dolarla neredeyse kasabalılar birbirlerine olan tüm borçlarını siliverdiler.
Not: Hikayenin yer-kişi farklılıkları olsa da özünde aynıdır :D
Hiç duymamıştım hoşmuş sahiden.
YanıtlaSilsanırsam teoride aynı hikayeyi bende dinlemiştim. Dolaşımdaki para üzerine ekonomi bölümlerinin vazgeçilmez hikayesinden herhalde. ama karakterler böyle daha etkili olmuş :))
YanıtlaSil:D Mükemmel anekdot gerçekten de...
YanıtlaSilduymamistim daha once
YanıtlaSil