Önceleri de "Siz siz, siz siz olun" tarzında cümleler işittiniz benden fakat bu sefer söyleyeceğim konu çok önemli. Küçük resimden büyük resme götüreceğim sizi, beni takip edin...
Siz siz olun, en az üç özetle de çok kişi olduğunuz bir ortamda sadece bir kişi varmışçasına davranmayın. Her ilişki kendine özeldir, eyvallah bunda bir sorunumuz yok. Paylaşımlar özellikli olabilirler ona da tamam fakat özel olmayıp genel olan durumlarda bile, yani sosyal bir ortamda dahi özelleştirme yapmak gerçekten çok rahatsız edici. Bu tip bir davranışta bulunmak hem kendinizin hem de yakınlarınızın hayatını etkileyebilir, dahası şekillendirebilir, unutmayın...
Basitten başlayalım;
Üç kişisiniz ve yemek yiyecekseniz. Ortada salata var. Bir bilmiş kişi kalkıp "ben salatamı şöyle yiyeceğim" diyor ve siz nasıl yersiniz yerine saçma sapan bir şekilde bi kişiye dönüp sana nasıl hazırlayayım dediğinde, 3. kişi olarak "benim burada ne işim var" moduna girmeniz, dolayısıyla gerilmeniz kaçınılmazdır. Hoş, seçilmiş kişimiz de biraz empati yeteneğine sahip ise o da gerilir. Empatikse niye tek bana soruyorsuna çıkan imalarda bulunur, içinden üçün birini gösteresi gelir "aha böyle yiyeceğim" diye fakat karşı taraf bunu bilerek yapmadığından, ya da yüzeysellikten öteye geçemediğinden genelde ayamaz durumu. Bilerek ve art niyetten yapanlardan bahsetmiyorum ki böylelerini hayatınızdan uzak tutun, bildiğiniz bütün mesafeleri koyun, o da yetmiyorsa bahar temizliği yöntemi ile çıkarın hayatınızdan. Dünyaya bir kere geldik... Neyse coştum ama dağıtmak istemiyorum konumu :D
Küçük bir şey gibi gelebilir başta da söylediğim gibi fakat devamı gelir... Uzmanlığınız dahilinde olmayan herhangi bir sohbette bile bir kişiyi dışlayarak, sürekli olarak tek kişiye endeksli sorular yönelterek can sıkıcı hallerine devam etmeleri olasıdır. "şöyle değil mi Mahmut, Sen ne diyosun Mahmut, Sence de öyle mi Mahmut..."
Kibar Feyzo geldi aklıma... Hani amele pazarında işçi seçen adam eliyke kimi istediğini göstererek tek tek "sen" diyerek seçer ya adamlarını ve şöyle bir replik çıkar ya ortaya;
-sen gel!
-ben.
-sen!
-ben.
-sen!
-ben.
-sen!
-e ben?
-sen.
-e ulaan been?
-sen gelme ulan ayı.!
-ayı babayndır itoğlu it... :D :D
-ben.
-sen!
-ben.
-sen!
-ben.
-sen!
-e ben?
-sen.
-e ulaan been?
-sen gelme ulan ayı.!
-ayı babayndır itoğlu it... :D :D
Sözünü ettiğim durumda da aynen böyle olur. "E Ulan ben" dersiniz içinizden, ben de buradayım ulen neden tek kişi varmışçasına hareket ediyorsun ki dersiniz. Kimi zaman alışkanlıktan, çoğu zaman mallıktan böyle davranışlarla illaki karşılaşırsınız. Art niyetsiz yapanlar -cinsiyetçilik düşüncesi olmadan" genelde erkekler olduğundan biz erkeklere durumun vehametini anlatabilmek için şöyle bi düzenek oluşturalım;
Halı sahada üzerinizde "Alex" forması soldan yardırdınız, geçtiniz iki kişiyi pası da verdiniz kaçtınız. Önünüz de bahsettiğim durumu ortaya çıkaranların kafası gibi boş fakat pası verdiğiniz adam "Selçuk Şahin" kafasında çıkıyor ve tutup alakasız yerdeki adama atıyor topu. Olabilir dediniz, oyuna küsmek yok serde ki maksat güzel oyun. Sağa koşuyorsunuz yok, sola koşuyorsunuz yok, aldığınız topu ona atıyorsunuz gene yok. Adam seçmiş adamını sadece ikisi varmışçasına hep topu bildiğine atıyo. Ulen "Fasulye" olsam bu kadar olmaz diyorsunuz. İster istemez burkuluyor içiniz.
Özetle lanet bir şey bu anlattığım durum. Çoğaltımları da mevcuttur ama özü buradan anlaşılabilir. Erkeklere özel anlatmama sebep belki benim de erkek olmam ama kızlar bu dediklerimi daha iyi anlayacaklardır muhakkak.
Erkek erkeğe takılmalar malumunuz harbilik ve devamlılık için de sadakat gerektirir. Sosyal bir grup halinde erkeklere özgü sohbetler edersiniz, maç yaparsınız, kağıt oynarsınız, konsol oyunları oynarsınız, gezersiniz, izlediğiniz filmler romantik komedi değildir, türü sevseniz bile. Fakat bu paylaşımlar sonradan oluşmuştur ve alışkanlıktır artık hemen her hareket ki vazgeçilmez bir tarafı yoktur kimsenin...
Neticeye geleyim, erkek erkeğe böylesi bir sosyallikte iken grup içerisinde bir kişinin kız arkadaşı olur ve işler değişir bir anda. Bu kişi bir anda "oyun bozan", "kılıbık", "hanım köylü" bir kişiliğe yaklaşır ister istemez grup da parçalanmama eğilimiyle kız yokmuş gibi hareket eder. Başlarda yaşanan bu durum paylaşımın yoğunluğundaki düşmeyle ilgilidir ki normaldir fakat giderek azalmıyorsa işte burada bir sorun vardır.
Nedense erkekler bu gruba katılan hanım kişiye geçici bir heves gözüyle bakarlar ve kalıcı olan kendileri olsun isterler. Soğukluk grup içerisindeki bazı kişiler tarafından önce kendini yüzeyselliğe sonrasında ise samimiyete bırakır ki soğuklukta direten taraf kendini belli eder ve bu tip arkadaşlarla bir geleceğiniz yoktur. Hayatınızdan çıkarabilirsiniz hiç düşünmeden, tabii kaprissever bir kişi değilseniz. Soğuklukta direnen tarafın kız arkadaşı olduğunda da ona hakettiği değeri asla veremeyecektir ki özetle empati yoksunluğu başa bela...
Paylaşım alışkanlığının ortaya çıkardığı lanet durumun oluşma süreçlerine değinerek biraz daha içselleştirmek gerekir ki doğuştan paylaşım etkileşimine girdiğiniz kişiler yani edilgence edindiğiniz kişilerle olan süreç de aynı bu şekilde yaşanır. Ailenizin davranışı hayatınıza eklenen ya da entegre olan kişiye karşı arkadaş ya da sevgili olduğu farketmeksizin temelde böyledir. Aileler ki çoğunlukla kadın fertler erkek tepkisi verirler ki yukarıda uzak durmanız gereken insan tiplerini bir kategoriye sokmuştum. Şimdi biraz sert gelebilir ama ailenizden de olsa, yani kandan bir bağınız da olsa candan değilse bu tripteki kişilerden uzak durun efendim. Mesafeler koyun... Tabii hayatınızı yaşamak istiyorsanız.
Düzenek oluşturarak erkeklere özgü anlatmama asıl sebebi unutacaktım az kalsın. Kız arkadaşınız, sevgiliniz ya da eşiniz, size bir şeyden bahsediyorsa önce onu dinleyin. Anlattıkları size saçma gelse bile mutlaka pür dikkat şekilde kulak verin. Art niyetli olmadığını varsaydığımı yukarıda söylemiştim. Böylesi bir şeyi sezerseniz bu kişiden de kurtulun fakat unutmayın aradaki çizgi çok incedir. Anlattıklarını içselliştirin ve onun gözünden olaya bakmaya çalışın. Böyle yaptığınız takdirde başlarda hayatınız biraz zorlaşacak, dengeleriniz şaşacak.
Mayamız gereği de statükoyu korumayı ve nabza göre şerbet dağıtmayı iyi biliriz fakat bu özellikler hayatı kendiniz için değil başkaları için yaşamayı beraberinde getirir. Gerçek mutluluk için sınırlarınızı belirlemeniz gerekir ki bu yüzden bu huylarınıza yüzme öğretmeyip, onları boğun. Siz kendi sınırlarınızı çizdiğinizde dalgalanan dengeleriniz zamanla uysallaşacak, durulacaktır.
Yeni bir hayata hazırlanırken eski hayatınızı olduğu gibi yeni hayatınızın içinize sürüklerseniz, size ve hayatınıza katmak istediğiniz kişilere yer kalmaz. Sürekli bir gelişim olmalıdır hayat ve gerektiğinde değişim gerektirir.
Biraz karışık gittim gibi ama girişte bahsini ettiğim durumu yaşatmayın, yaşamayın ve yaşayanın yanında olun. Gerekirse dördüncü maymun olun ki hayatı idare etmeyi bırakıp yaşamak istiyorsanız tabii...
Dördüncü maymun olma durumu tatlı. :)
YanıtlaSil:) çok dolu olduğum için belki de tam istediğimi anlatamamışımdır diyodum, anlatmışım meğer :j
YanıtlaSileeeee bazen oluyor oyle.ama takma yaaaaaaaaa.ben hic kimseye oyle davranmam ben oldugum yerde de kimse kimseye oyle davranamaz!o kadar !)))Aylin
YanıtlaSil