Gökyüzünü boyarım her sabah,
Hepiniz uykudayken.
Uyanır bakarsınız ki mavi.
Deniz yırtılır kimi zaman,
Bilmezsiniz kim diker;
Ben dikerim.
Dalga geçerim kimi zaman da,
O da benim vazifem;
Bir baş düşünürüm başımda,
Bir mide düşünürüm midemde,
Bir ayak düşünürüm ayağımda,
Ne haltedeceğimi bilemem.
Orhan VELİ
Tam buna da şiir denemez değil mi yazacaktım Orhan Veli'yi görünce yok artık dedim.
YanıtlaSilBöyle düşünenleri engellemek için yazmış olabileceğinizi düşündüm ne yalan söyleyeyim. Vallahi çok ilginç bir şiirmiş.
Paylaştığınız için teşekkürler.
Benzeri bir yorumu doğrudan işitmiş ve şaşkına dönmüştüm, şaşkınlığıma eklenti oldu söyledikleriniz de :)
YanıtlaSilAdı üzerinde Dalgacı işte, beklenen ne ola ki dalgacı bir adamdan...
"Şiir şu değildir" den daha tehlikelisi galiba, ona içkin olan "şiir şudur" totaliterizmi. Elbette, genel-geçer beklentilerimizin olması çok doğal bir şiirden; harmoni, fonetik büyü ya da biçem gibi. Ama bu bize "şöyle bir harmoni", "şu çeşit bir fonetik" ya da "bu tarz bir üslup" olacak; aksi halde "ben şiire şiir demem, şiir yönergelerime uymayınca" deme hakkını vermemeli.
YanıtlaSilOrhan Veli şiir dili, altına adı yazılmadığında bile parlayan bir dildir.O; adından şiirler türetmiş değil,şiirlerinden ad edinmiş bir adamdır ki ayağındaki nasırı bile şiirleştirebilen "harbi"bir şairdir.
Bunlar şahsi kanaatlerim elbet; her ne kadar bazı durumlarda durumun Voltaire'i olamasam da.
Şiiri anımsattığınız için teşekkür ederim.
O ve arkadaşları olmasaydı belki hala uyak uğruna zorlama şiirler okumaya devam edecektik değil mi ama... Salt bu tip şiirler demek istiyorum! Dengesiz beslenme durumu söz konusu olmaz mıydı. Unutmadan Nazım Hikmet yolculuklarında Orhan Veli'nin şiir kitabını yanından hiç ayırmazmış...
YanıtlaSilBen bu şiiri hep severim. Teşekkürler dost hatırlattığın için. :)
YanıtlaSilOrhan Veli'nin sembolistleri kıskandıran şiiri.
YanıtlaSil