Katılamayacağım..ilk yorumumda karşı çıktım sanma ama bence adalet işte tam da o çukurda.. Zekisine de aptalına da.. Şairimize saygılardan başka ne sunabilirim..onun mısarasına laik değil ama.. Hazirandayız belki de ölümün yanında..
Katıksız saygı duyuyorum ben de "adaleti mezarda arıyor oluşunuza..." Bu gerçekten değiştirmeye çalışmayacağım, dahası istemeyeceğim, değiştirmeye çalışana da karşı çıkabileceğim bir şeydir. Özgürlüğünüzdür özetle...
"Oyun bittiğinde şah da piyon da aynı kutuya atılır..." demiş, İtalyanlar. Şahın aptal, piyonun zeki olması ya da birinin mezarının altından diğerinin tahtadan olması neyi değiştirir. Bazılarımız istemesek de bu ülkede yaşadığımız için belirli ritüellerle o kutuya gireceğiz. Bu adil görülebilir ancak;
"Tüm insanlar eşittir ama bazıları daha eşittir..." ki bu durum bence her yerde böyledir...
" bu son dinlenme yeri,düşüşten önce" , bir gün biz de düşeceğiz. Düşenler akılda kalıyor işte yaralarıyla,saygıyla andık, şiirle sevdik bu devi. Kelimeler yetmiyor albay , " atlantiğin dibi"ne selam olsun, oradadır belki , yazdığı gibi.
Che Meksika'da Fidel'le birlikte tutuklu iken anne ve babasına yazdığı bir mektupta "Hikmet'in dediği gibi, bundan sonra ölümümü bir hüsran olarak görmem, yalnız yarım kalmış bir şarkının acısını toprağa götüreceğim" der...
Birgün biz de düşeceğiz demeniz bunu hatırlattı bana :)
:) Doğrusu buralarda olmadığın zamanın açıklarını çok iyi kapatıyorsun Mia. Geziniyorum bloglar, yazılararası ve sürekli yorumlarınla karşılaşıyorum ki bu gerçekten çok güzel bir şey :)
Blogunu çok beğeniyorum, pekçok kişi gibi. Fakat bu yaptığın da çok değerli kılıyor seni...
Bir sabah uyandığımızda gördük ki hepimiz yalnızdık ve işin kötüsü, sokakta yürüyen herkesin, bizlerin kendi halimizden ve de diğer yalnızlık vakalarından haberimiz olmasına karşın bunu söyleme cesaretimizin olmayışıydı. Prochnow bir şeyler demeye çalışsa da susturdum onu, yalnızlığımı elimden almamalıydı kimse, depresyonda olmalıydım zaten şu anda. Bir derdim olmalıydı en süreklisinden ve sırrı çözmeyi değil de kandırılmaya devam etmeyi istemeliydim. Tek düşüncem buydu. Paradoksal aforizmalarında boğulmak istediğim tersnameci adamlar dururken bağımlı ve de taraflı Türk gazeteleri okumak zorunda hissediyordum kendimi. ÜniDersiteye ve de düzene ayak uydurmalıydım, düzülmek istercesine. Bu yazdıklarımı yazmamalıydım, Avrupa misali, en rasyonel olma hevesine. Yalnız olmalıydım ve de demeliydim paradokslarında yüzmeye yeltendiklerime saygı dururcasına “kötüceyim, iyice…"
Zamana bırakılmamış; zamanla da bırakılmamış bir şair'e çok yakışan bir "anış"!!
YanıtlaSil"yorumsuz bir" şairi anışı çok güzel bir şekilde yorumsuz bırakmadığınız için teşekkür ederim :)
SilAllah rahmet eylesın buyuk bır ustad..koyun gıbısın kardesım sıırının sozlerı ne de uyuyor zamana..
YanıtlaSilÇok güzel bir insanmış, güzellikleri görerek yaşayabilmiş onca hengame içerisinde. Bu yönüyle bile mutlu olmasını sağlar insanın :)
YanıtlaSilİnsan bazen alışkanlıklardan da vazgeçer de ölmekten asla..
YanıtlaSilFelsefe yapma demenizden korksam da yaşadığımız her gün ölmekten vazgeçmiyor muyuz aslında?
SilBiliyorum ölümün adil olması için hayatın adil olması lazım diyorsunuz...
YanıtlaSilBu dünyada adalet yalnızca mezarda demiyorum ama... Orada da adalet yok kural, kuralsa...
YanıtlaSilKatılamayacağım..ilk yorumumda karşı çıktım sanma ama bence adalet işte tam da o çukurda..
SilZekisine de aptalına da..
Şairimize saygılardan başka ne sunabilirim..onun mısarasına laik değil ama..
Hazirandayız belki de ölümün yanında..
Katıksız saygı duyuyorum ben de "adaleti mezarda arıyor oluşunuza..." Bu gerçekten değiştirmeye çalışmayacağım, dahası istemeyeceğim, değiştirmeye çalışana da karşı çıkabileceğim bir şeydir. Özgürlüğünüzdür özetle...
Sil"Oyun bittiğinde şah da piyon da aynı kutuya atılır..." demiş, İtalyanlar. Şahın aptal, piyonun zeki olması ya da birinin mezarının altından diğerinin tahtadan olması neyi değiştirir. Bazılarımız istemesek de bu ülkede yaşadığımız için belirli ritüellerle o kutuya gireceğiz. Bu adil görülebilir ancak;
"Tüm insanlar eşittir ama bazıları daha eşittir..." ki bu durum bence her yerde böyledir...
" bu son dinlenme yeri,düşüşten önce" , bir gün biz de düşeceğiz. Düşenler akılda kalıyor işte yaralarıyla,saygıyla andık, şiirle sevdik bu devi. Kelimeler yetmiyor albay , " atlantiğin dibi"ne selam olsun, oradadır belki , yazdığı gibi.
YanıtlaSilChe Meksika'da Fidel'le birlikte tutuklu iken anne ve babasına yazdığı bir mektupta "Hikmet'in dediği gibi, bundan sonra ölümümü bir hüsran olarak görmem, yalnız yarım kalmış bir şarkının acısını toprağa götüreceğim" der...
SilBirgün biz de düşeceğiz demeniz bunu hatırlattı bana :)
buralarda olmadığımdan zaman aşımı olmuş gibi oldu ama bloglarda gördüğüm en güzel Nazım paylaşımı
YanıtlaSil:) Doğrusu buralarda olmadığın zamanın açıklarını çok iyi kapatıyorsun Mia. Geziniyorum bloglar, yazılararası ve sürekli yorumlarınla karşılaşıyorum ki bu gerçekten çok güzel bir şey :)
YanıtlaSilBlogunu çok beğeniyorum, pekçok kişi gibi. Fakat bu yaptığın da çok değerli kılıyor seni...
nasıl utandım, nasıl şımardım beli değil :)
YanıtlaSilburda olmadığım anlarda acaba neler yazmışlar diyorum, geldiğimde hemen bakınıyorum :)
senin diğer yazılarını henüz okuyamadım vakit bulamadım ama aklımda mesela.
çok teşekkür ederim güzel sözlerin için :)