kırık dökük bir öykü gibiyim
bilmem nereden başlamalı
üzerimde susamsız gevrek kadar sevimsiz bir gevşeklik
içimden geçen bir cümle içinde
öyle bir haldeyim ki
diğer hallerim görseler halimi
mutlu olurlar,
fuzuli sebepli...
kuşkusuz sulu bir suskunluk
ağız kuruluğunda bir gürültüye bırakırken yerini
ender bir dost
fetva vermeye yüz tutmuş dili
önce susar yeni yetme bir çırak gibi
sonra sustalı bir bıçak gibi kesip sesleri
geveze susmalara kulak kesmeli,
bir ressam gibi...
suskun bir vatoz gibi uyur beter bir düşman
rüyasında susar
altına işer
pas tutar sözden silahlar
sumak kadar tuhaf bir baharat gibidir susmak
tüyü bitmemiş büyülü dilimde tüy biterken
tek çaredir,
susarak konuşmak...
artık çocuk değiliz
susarak da konuşabiliriz
müzelik bir oyun gibi
dırdır eden bir bilmece
konuşunca gündüz olurum
susunca gece
iki heceli devşirme bir cüce gibi
kötüceyim, iyice...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Susmak, en derin lûgattır . Okuyucusu ile susan arasındaki o engin bilgi akışı,yazılanları da geçer bazen. Susmak, belki vakitsizce konuştuğun nice kelimele 2 dakikalık da olsa bir saygı duruşudur.
YanıtlaSilÇok güzel söyledin be Aylak...
YanıtlaSilSabah da "Sonbahar ne götürür bir çınardan, bir yapraktan başka" sözüne vurulmuştum, orada belirtemedim şimdilik burada belirteyim :)
Aylak olmak böyle bir şey olsa gerek :)
Senin suskunluğun da iyi, şimdi buraya attıgım yorumu kullanacagım bir yer oldu da, onu almaya geldim aslında :D Belirtmeyi de alıp gidiyorum , arada ses ver , insanlar susmayı korkmak olarak bilir, zorlarlar seni. Demedi deme :) Ayrıca,akşama radyo programı yapıyorum ( 22:00'de,körler sağırlar hesabı ) , gel diyorum,sayfamda sağ frame'e bak altta.
YanıtlaSilSessli kal sessizliğinle.
Bana da oluyor bu dediğiniz. Bir yazı okuyorum, etkilendiğimden ona dair bir yorum yapıyorum. Sonra o konuyla ilgili yazma hissi depreşiyor; gidiyorum alıyorum bir daha yazdığımı :)
Sil:)
İlham diyelim . Akla inen o anlık vahiyler. Birinin yazısı öyle bir çağrışım yapıyor ki , beyin zaten aylak , o an bütün loblar tarıyor, uyarı veriyor : Virüs Detected :) Onu dışarı atma arzusu . Burada söz sahibi olan senin - asıl yazanın - payı büyük , o beynin o işlevsiz loblarına hitap edemese orada olanlarda " biri bize seslendi sanırım" edasıyla uyanmazlar. Anatomi anlatışıma da tav oldum bu arada :) Öyle yani :)
SilBazen susarız uygun kulak bulamadığımız için ama sadece dışarıya suskun görünürüz
YanıtlaSilVay, ne sözler döküldü sizlerden... Çok güzel dediniz doğrusu Aylak gibi siz de :)
SilSözün aslı sevgili Erdost cümlenin başı NİETZSCHE den uyarlama, gerisi benden. Ortaya karışık bir yorum yani. Nietzsche`nin sözü yanlış kalmadıysa aklımda ;" Bu ağız bu kulaklara göre değil" idi. Ama siz susmayın size uygun kulaklar vardır mutlaka.
SilBu söze de , yorumlarınıza da katılmadan gidemedim.
SilAsyayazar, ne kadar güzel bir destek mesajıdır o :) Sözler vardır, yeri geldiğinde kullanılmayı bekleyen ki çok güzel yere denk geldi şansımıza :D
SilAylak, seni dinleyemedik bugün. Mazaretimiz var ama kaybımız büyük...
KAybınız yok,ben de sustum o gün zaten.
Silkırık döküktende öteyiz erdost... tuzla buz
YanıtlaSilben hep geceyim; kötüceyim, iyice...
:D Yazdıklarımız kadar kötü müyüz sahi?
Silbelki öyle belki de değil...
Sil:D öyle miyiz sahi? şimdi bende düşünür oldum
''artık çocuk değiliz/susarak da konuşabiliriz'' dersin ya dostum, işte tam bu noktada yoksunlaşırsın...
YanıtlaSilSusmaya başladığın anda madun sınıfa dahil olmuşsundur; sustuğun için bilmezler özne olduğunu seni ikincil sınıfta sınıflandıranlar. Susmak çıkmaz bir sokağa girdiğini önceden çıkaramama halidir...
Konuşma vakti geldiğinde ise, artık madun olmaktan çıkarsın ki o kadar vakit susmanın anlamı kalmamıştır. Susmak çıkmaz bir sokağa girdiğini önceden çıkarabilme hali olmuştur artık...
Sonuç; susmasan da neredeyse her cümlenin sonu -kimisi yoksunluktan kimisi de anlaşılamama sancısından- üç nokta ile biter...
Üstadım, "Sen yoksun, ben yoksun" diye diye mutluluğunu çoğalttı bu çocuk :)
SilAçılım çok doğru yalnız çok noktalarda standart sapmalar var :)
red house bir üç nokta; yarım kalmış, arkası var bilirsin ama elin kolun bağlı getiremezsin :)
Susmadan geçirilen bir sunaktır...
Gerisi hikaye olacaktı, getirmedim :)
bazen susarak konuşmak zorunda kaldığımız anlar olur.
YanıtlaSilmecbur kalırız susarız, bakarız, konuşuruz.
bir de bunlaırn yanında
"kötüceyim, iyice..." diyerek blogun adını görmüş olduk güzel oldu
süper bir final oldu
aynı zamanda da oksimoron bir şekilde "korkunç, güzel" bir yazı oldu :)
"Eskiden çok konuştum, bi faydasını görmedim, Ben de sustum" der, Tosun kardeşlerden büyüğü organize bir filmde. O adamla ilgili tonla şey oluşmuştur o an kafanızda...
Sil"kötüceyim, iyice..." sublime ediyorum yavaş yavaş :P Bir süre sonra bilgisayarı ilk açtığınızda buraya gelmek isteyeceksiniz :P Dudufdufduduf :)
Oksimoron tabiri ise yüzümü güldürdü ki "susarak konuşmak" temalı bir yazı için belki de en doğru kelime oldu. Bu arada serbest çağrışımda çığır açarak demeliyim k; House çok güzel "moron" derdi be :)
Çok teşekkür ederim güzel yorum için...
Merhaba. Kötüceyim, iyice... çok iyi olmuş.
YanıtlaSilMerhaba,
SilÇok teşekkür ederim :)
Blogunuzu da takip edemedim şu an için. İzleyiceler başlığını görebildim ama alt tarafta izle butonu vs. çıkmadığı için mümkün olmadı ne yazık ki...
Dünden beri defalarca okudum, ama bazen okursun,içine bişeyler akar..ama diyecek söz bulamazsın ya, öyle işte bu dizeler..nasıl yanyana gelip böyle vurucu hale geliyorlar bu çok büyük bir başarı ve yoğun duygusallık gerektiriyor sanırım ki..
YanıtlaSilÖncelikle, hoşuna gitmesi çok mutlu etti beni. Dizelerin niteliğine yönelik söylediklerin de öyle. Böyle bir his uyandırabilmiş ve yorumda bunları söyletebilmişse ben de daha ne diyebilirim üzerine ki bu yorumu yapan da ipek böceği :)
SilÇok çok çok teşekkür ederim :)
"artık çocuk değiliz, susarak da konuşabiliriz"
YanıtlaSilsanırım bunu artık çok yapıyorum..
Geçenlerde büyüklerin ölümleri, akranların evlilikleri, vs... olaylar dolayısıyla büyüdüğümüzü fark ediyoruz demiştim. Bir de bu varmış meğer :)
Sil"O kadar çok kelime eskittik ki, şimdi hep ikinci el kullandığımızdan mıdır nedir, sözcüklerimize tecavüz edilmiş anlamlar yüklendi...
YanıtlaSilO kadar çok adına kelimeler tükettik ki, zavallı biçare cümlelerimiz haketmeyen kulaklara zorla sokuldu ve haketmeyen nefeslerde boğuldu.." demiştim bir aralar susmanın erdemine istinaden, belki de büyüdüğüm için susarak konuşmayı daha evlâ gördüğüm için.. Lakin "konuşunca gündüz olurum
susunca gece" demişsiniz ama insan bazen konuşunca da gece olabiliyor, evet evet en iyisi susmak zira kelimelerim kifayetsiz kalıyor cümlelerinizi okudukça..
Manâ yüklü kelimelerinizin oluşturduğu cümlelere hayran kaldığımı belirtmeliyim, ayrıca da teşekkür etmeliyim beni izlemeye aldığınız ve bu vesileyle yazılarınızı okuma fırsatı sunduğunuz için..
Yorumumun sizi mutlu edeceğinden emin değilim ama hiç olmazsa yorum yazmış olmamla mutlu olduğunuzu biliyorum hiç olmazsa :)
Yorumlardan o kadar güzel sözler yakaladım ki bir yenisini eklediniz siz de :)
Sil"konuşunca gündüz olurum, susunca gece" mevzusunda söylediğiniz yanlış değil. Ama susunca kapanır insan, tadilat sebepli :) Dediğiniz gibi konuşurken de susabilir insan, anlamlar çoğaltılabilir bu konuda bir sorun yok :D
Sizi izlemek benim için de bir şans oldu doğrusu.
Yorumunuzun niteliği de niceliği de beni çok mutlu etti ki aksi mümkün değildi :)
Çok teşekkür ederim tekrardan...
ben ve kendım gelıyoz bloguna yenı bişiler yok.tekrar okuyup gidiyoruz ezberlicez:)
YanıtlaSilTamam tamam kızmayın :P
SilBugün olur yeni bir şeyler...
Belki ilk yazdıklarımdan okumuşsunuzdur :P
En sağlam olduğunu düşündüğünüz yazınızın en az okunanan olması, onun en sağlam olduğunu düşünmenize engel olamıyor :)
bazen susuncada konusmus oluruz..
YanıtlaSilharıka yazmıssınız..
mımledım sızı bu arada yazar mısınız bılmem ama:)
Çok teşekkür ederim biricit. Dergideki yazılarınızı da merak etmekteyim ve güzel ir fikir olmuş hakikaten. Belki ilerleyen zamanlarda bloglarötesi bir hal de alır :)
SilMimlenip de yazmamak olur mu hiç :) Okumazsanız blogunuzun zilini çalar kaçarım ama :P
Bu şiir çok güzeldi gerçekten. Ben öyle beğenilerimi çok süslü söyleyemeyenlerdenim samimiyetten uzaklaştığım düşünülür diye. Ama nasıl desem, çok güzeldi işte..
YanıtlaSil"artık çocuk değiliz
susarak da konuşabiliriz
müzelik bir oyun gibi
dırdır eden bir bilmece
konuşunca gündüz olurum
susunca gece
iki heceli devşirme bir cüce gibi
kötüceyim, iyice..."
Larus Cachinnans,
SilSon yazdığıma değil de önceden yazdıklarıma yorum gelince farklı bir mutluluk oluşuyor bünyede :D
Beğendiğinize de nasıl sevindim...
Bu arada uçan otobüslere bindiğinizde yanınızda bir de şahidiniz olmalı :P
Göz önünde olmayan şeyleri daha çok severim, son yazdıklarınız eskidiğinde onlara da söyleyecek sözüm olur elbet:)
YanıtlaSilYanımda bir şahidim olsaydı otobüsü uçurmaya gücüm yetmezdi muhtemelen:)